24 Eylül 2017 Pazar

Netflix Gururla Sunmasa Keşke: Death Note



Belki gördünüz, belki görmediniz bilmiyorum ama Netflix de Amerikan işi Death Note filmi yayınlandı. Benimde izleme fırsatım oldu.

Her ne kadar büyük bir Death Note hayranı olsam da bu versiyonu izlemeyi inatla reddettim ancak ofiste önüme koydukları için izlemiş bulundum. Sonuç: Hüsran. Hatta o kadar büyük hüsran ki elimde defter olsa adımı yazardım.

Animelerini henüz izlememiş olduğumu belirtmek isterim, ancak Japon live-action versiyonlarını en eskisinden son çıkanına kadar izledim. Mutlaka o versiyonlarında bile eksik yada anime severlere göre "bu olmamış" denilen sahneler var. Eksik yada olmamış sahneleri olan Japon live-action versiyonu Amerikan işi Death Note yanında muhteşem kalıyor.

Öyle bir Death Note düşünün ki defterin kurallarıyla bile oynanmış. En azından en net hatırladığım şey filmlerden, deftere dokunanların Ryuk'u görebiliyor olmasıydı ve bu Amerikan versiyonunda yok. Misa ile Light'ın tanışmaları tabii ki konser esnasında falan olamaz ama Misa'nın kendi defteri yok, tanışma hikayelerinin yakından uzaktan alakası yok. Spoiler vermemek için daha fazla saymak istemiyorum. Güzel olan iki şey var,biri L yine şekerleme yiyip tuhaf şekilde tutuyor eşyaları ve Watari'nin adı hala Watari ve bir Japon. Tahmin edersiniz ki isimlerde ufak değişikliklere gidilmek zorunda kalmışlar.

Genel olarak daha vahşi bir Death Note uyarlaması izliyorsunuz, olaylar zaten beklediğiniz akıştan farklı gidiyor, bir de her şey çok hızlı olup bitiyor. Bunlar Japon değil ki ne bekliyordun diyorsunuz belki,haklısınız. Beklentim zaten o yönde hiç bir zaman olmadı,her şeyden önce kültür farklılıklarından ötürü bir takım şeylerin farklı olacağı zaten kesin. Ama defteri olmayan zeki bir Misa, siyah giyen bir L ve her şeyden evvel gereğinden fazla ve sebepsiz yere değiştirilmiş defter kuralları serinin animesini dahi izlemiş olanlara çok batacak eminim.

Yine de söylemekte yarar var, konuyu az buçuk duymuş olanlar için hikaye akışı güzel,yine de hala fazla hızlı geliştiğini düşünüyorum. Ve hayranlığımı bir kenara bırakarak bakmaya çalışırsam aslında gayet iyi de bir yapım. Yeter ki hikaye ile çok bağdaştırmaya çalışmayın,çünkü olay cidden farklı ilerliyorlar ve bu sinirlerinizi bozmaktan başka işe yaramıyor :)

Benim gibi Death Note ile ilgili şeylere meraklıysanız tavsiye ederim ama animesini seyredip mangasını okuduktan sonra Japonya'nın live-action'ları için bile "keşke çekmeselermiş çok kötü" diyenlerdenseniz izlerken sinir krizi geçirmemeniz adına tavsiye etmiyorum :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder